Behçet hastalığı otoimmün bir hastalık olduğundan diğer otoimmün hastalıklarda olduğu gibi kortikosteroidler akut inflamatuar dönemde tedavide kullanılabilir. Gerçekte behçet hastalığını tamamen geçiren bir tedavi yoktur. Bu hastalık rekürrens ve remisyonlarla giden bir hastalıktır (alevlenmeli ve yatışmalı periyotlarla gidebilir). Bazı hastalar normale yakın bir hayat sürebilirken, bazı hastalarda körlük ve körlük kadar ciddi diğer arazlar oluşabilir. Behçet hastalığı bir çeşit vaskülit olduğu ve birçok organı tutabildiği için genelde bu hastalar birden fazla doktora gidip tedavi görmektedir. Hastanın tedavisinin tek doktor tarafından koordine edilmesi tedavi planını ve yan etkileri takip etmek bakımından daha uygundur. Behçet hastaları genellikle Romatologlar tarafından daha çok izlenmektedir. Diğer sistemleri tutması nedeniyle Behçet hastalarının sıklıkla gittiği diğer branşlar ise şunlardır.
Kadın doğum uzmanları: kadınlardaki genital aftöz ülserler için gidilir.
Üroloji uzmanları: erkeklerdeki genital yaralar için gidilir.
Dermatoloji uzmanları: hem bayan hem erkeklerdeki genital yaralar için gidildiği gibi ciltteki ve mukoz yüzeylerindeki problemler nedeniyle gidilir.
Göz uzmanları: göz içi iltihaplanmaları nedeniyle gidilir.
Gastroenteroloji uzmanları: gastrointestinal yoldaki rahatsızlıklar için gidilir.
Hematoloji bölümüne, kan hastalıkları ile ilgili sorunlar için gidilir. Nöroloji uzmanına, santral sinir sistemi tutulumunda gidilir.
Topikal ilaçlar
Topikal ilaçlar genellikle aftöz ülserlerin tedavisinde kullanılır. Genellikle içerisinde kortikosteroid içerirler, bazen anestezik ve antienflamatuar ilaçta bulunur. Bunlar ağrıyı azaltmak içindir.
Oral ilaçlar
-Kortisin
-Pentoksifilin
-Steroidler
-Sulfalazin
-NSAİD ilaçları(nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar, ibuprofen gibi)
Kortikosteroidler; Behçet hastalığında özellikle akut alevlenmelerde faydalıdır. Uzun süreli kronik behçet tedavisinde ise pek başarılı bir yeri yoktur. Özellikle santral sinir sistemi tutulumu ve göz tutulumlarında uzun süre kullanımda yeterli görülmemektedir. Pomad (merhem) şeklinde cilt yaraları, ağız içi yaralarında kullanılabilir. Enjeksiyon olarak artrit durumlarında eklem içine kullanılabilmektedir. Bunun dışında akut alevlenmeler sırasında kortikosteroidler hastalığın yatıştırılması için kullanılmaktadır. Kortikosteroidlerin uzun dönem kullanılması durumunda osteoporoz, kilo alımı, gecikmiş yara iyileşmesi, sürekli substernal yanma ve artmış kan basıncı gibi yan etkiler görüldüğü için bu ilaçların kullanımını sınırlandırmaktadır. Bu yüzden kısa süreli ve düşük dozda kullanılmaya çalışılmalıdırlar.
İmmünsupresan (İmmün baskılayıcı ajanlar); bunlardan azothiopurin (imuran) sık kullanılan immünsupresan ajanlardandır. Organ nakillerinde ve diğer otoimmun hastalıklarda sık kullanılan bir ajandır. Kullanımı sırasında mide rahatsızlıkları yapabilir ve kemik iliğinde yeni kan hücrelerinin oluşumunu bir miktar baskılayabilir. Steroid kullanmak zorunda olan uzun süreli behçet hastalığında steroid yerine kulanılabilir yada steroid dozunu azaltmak için yardımcı olarak kullanılabilir. Özellikle santral sinir sistemi tutulunda ve göz tutulumunda imuran kullanılmaktadır.
Klorambusil; benzer şekilde bir immünsupresan bir ajandır. Üveitli hastalarda ve meningoensefalitli hastalarda kullanılmakta olan bir ajandır. Yan etki olarak kalıcı kısırlık ve kan kanseri yapabileceğinden dolayı kan hücreleri beyaz küreler ve trombositler kontrol aralıklarla kontrol edilmelidir.
Kolşisin; Gut hastalığında kullanılır. Gut, ürik asit kristalleri ile oluşan bir artrit çeşididir. Yine Behçet hastalığında da artrit görülmektedir. Kolşisin vücuttaki inflamasyonu azaltıcı etkisi ile faydalı olmaktadır. Mukoz membranlardaki lezyonlar, artrit ve cilt lezyonları için Behçet hastalığında kullanılabilmektedir. Yan etki olarak bulantı, kusma ve ishal görülebilir. Doz azaltımı ile bu yan etkilerde azaltılmaktadır.
Siklofosfamid, kanser tedavisinde de kullanılan stotoksik bir ilaçtır. Sklofosfamid vücutta karaciğer tarafında acrolein ve fosforamid adında iki parçaya bölnür bunlar aktif maddelerdir. Bunlar DNA üzerinden kanser hücrelerini durdurmaya yararlar. Ancak bu sitotoksik ajanlar normal immün sistemi de baskılayabiliyor ve normal hücreleride öldürebiliyorlar. Yan etkisi yüksek olduğu için çok kontrolsüz ve ciddi behçet hastalarında ancak kullanılırlar.
Siklosporin, azotioprin gibi immün baskılayıcı bir ajandır ve çoğunlukla organ nakillerinde kullanılan bir ajandır. Böbrek ve karaciğer hastalığı olan kişilerde doz ayarlaması gerekmektedir. Başka ilaçlar siklosporinin kullanımı ve kandaki seviyesi ile ilgili değişikliklere neden olabileceğinden dolayı ek olarak alınan diğer ilaçlarda doktora söylenmelidir.
Tümör nekrotizan faktör alfa blokerleri- ENBREL(etanercept); etanercept enjeksiyon şeklinde kullanılan tümör nekrozis faktör alfanın blokeridir. Öncelikle romatoid artrit, ankilozan spondilit ve psöriyatik artritte eklemdeki inflamasyonu engellemek için kullanılmıştır. TNF alfa inflamasyon durumlarında vücudun yaptığı reaksiyonu arttırır ve bu sayede ağrı, ateş, şişme gibi bulguların oluşmasına sebep olur. TNF alfa bloke edilirse ateş, şişme, eklemlerde kızarıklık gibi durumlarda engellenecektir. Etanercept TNF alfayı bloke eden sentetik bir proteindir. Laboratuar ortamında üretilmektedir.
Triamcinolone; topikal bir steroiddir. Yüzeyel cilt yaralarında, aftöz ülserlerde inflamasyonu, kızarıklığı, şişliği, ve ağrıyı almak için kullanılır. Bu ilaç alerjik egzama ve psöriazizde gibi durumlarda lokal olarak kullanılan bir steroiddir.
Metotreksat; romatoidartrit tedavisinde de kullanılan antimetabolit bir ilaçtır. İmmün suprasen etkisi de mevcuttur. Bu etkisinden faydalanılarak artritlerde kullanılabilir.
Prednizon; normalde aktif olmayan bir steroid maddedir. Karaciğerde prednizolona çevrilmek zorundadır. Prednizolona çevirme karaciğer hastalarında zor olacağından bunlarda tercih edilmemesi gerekir. Prednizon artrit, astım, bronşit, bazı cilt alerjik reaksiyonları, ülseratif kolit, kron gibi birçok otoimmün hastalıkta kullanılabilen bir steroiddir.
Remicade (infliximab); Enjekte edilebilen TNF alfa blokeri bir ajandır. İnflamasyonu azaltmak amacı ile kullanılabilir.
Sulfasalazin; 5 aminosalisilik asit ve sulfapiridinden oluşan bir moleküldir. Direk alındığı zaman bir etkisizdir. Bağırsakta bakteriler tarafından ikiye ayrılması gerekmektedir. Bu iki parça 5 aminosalisilik asit ve sulfapiridindir. Bunlardan hangisi antiinflamatuar etkiye sahiptir tartışma konusudur. Ancak 5 aminosalisilik asitin (5 ASA) antiinflamatuar etkisi artık kabul edilmektedir.
Cellcept; bu ilaç içinde ingredient olarak mikofenolatmofetil içerir. Bu immünsupresan ajan grubundan bir ilaçtır. Organ transplantasyonlarında rejeksiyonu engellemek için kullanılan immün baskılayıcı ajanlar arasındadır.
Talidomid; normalde cüzzam (mycobacterium leprae) hastalığında kullanılan bir ilaçtır. Mycobacterium lepraeye karşı immün sistemde bazı değişiklikler yaparak lepraedeki cilt reaksiyonlarının oluşmasını engellemektedir. Bir nevi immün baskılayıcı etki göstermektedir. Tam etkilenmemekle birlikte değişik hastalıklarda kullanılmaktadır. Bunlardan bir tanesi ise HIV enfeksiyonudur.
Trental (pentoksifilin);özellikle arterlerde kanın akışkanlığını arttıran, kolaylaştıran bir maddedir. Kanın kolay akması sayesinde dokulara daha kolay oksijen sağlanacaktır. Behçet hastalığıda bir vaskülittir ve damar içerisinde akışkanlıkla ilgili sorunlar yaşanmaktadır.
Kombinasyon tedavileri; Siklosporinle beraber azotioprin beraber kullanılabilir. Sık kullanılan başka bir kombinasyon ise prednizonla beraber diğer immünsupresan ajanlardır. Özellikle imuran, prednisolonla sık beraber kullanılır.
Behçet hastalığında istirahat ve egzersiz
Hastalara akut alevlenmeler sırasında dinlenmesi ancak yakınmalar geçer geçmez hastalara yüzme ve yürüme gibi orta dereceli egzersizler önerilir. Bu sayede Behçet hastaları eklemlerinin daha güçlü ve esnek olmasını sağlayabilirler.
26.05.2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder