Depresyon, depresyona bağlı yeme ve uyku bozuklukları, bipolar hastalığın depresyon fazı, migren
FORMÜLÜ
Her bir Deprenil tablet 50 mg opipramol dihidroklorür içerir.
FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ
Farmakodinamik Özellikleri
Opipramol, trisiklik antidepresan bir ilaçtır. Merkezi sinir sisteminde noradrenalin ve serotonin`in sinaptik konsantrasyonlarını yükseltir. Trankilizan ve sedatif özelliklere sahiptir. Sakinleştirici ve mizacı canlandırıcı etkidedir. Antihistaminik aktivitesi belirgin, antikolinerjik etkisi zayıftır. Uzun süreli kullanıldığında, kortikal beta-adrenerjik reseptörler üzerinde down-regulation yapabilir. Bağımlılığa yol açmadan psikosomatik fonksiyonları düzenler.
Farmakokinetik Özellikleri
Opipramol, ağız yoluyla alındıktan sonra tamamen absorbe olur. Tekrarlayan dozlarla 14-64 µg/ml plazma konsantrasyonuna ulaşır. Alınan dozun yaklaşık % 91`i plazma proteinlerine bağlanır. Plazma yarı ömrü 6-23 saat arasıdır. % 70 kadarı idrarla, bir bölümü de feçesle vücuttan atılır. Alınan dozun yaklaşık % 5-9`u değişmeden atılır. Böbrek fonksiyon bozukluğu olan hastalarda atılımı daha yavaştır.
ENDİKASYONLARI
Deprenil ,
Anksiyete, huzursuzluk, uykusuzluk, menopoz döneminden kaynaklanan sıkıntılar, endojen depresyon, depresyona bağlı huy değişiklikleri, depresyonla birlikte seyreden yeme bozuklukları (iştahsızlık veya aşırı iştah), psikosomatik rahatsızlıklarda endikedir.
KONTRENDİKASYONLARI
Opipramol ve diğer trisiklik antidepresanlara karşı aşırı duyarlı olduğu bilinen hastalarda, kalp hastalığı olanlarda, glokomda,idrar retansiyonunda, karaciğer yetmezliği, epilepsi ve alkolizm durumlarında kontrendikedir.
UYARILAR / ÖNLEMLER
· Opipramol dihidroklorür, kardiyovasküler hastalığı olanlarda, epilepsi, prostat hipertrofisi ve karaciğer yetmezliği olan hastalarda dikkatle kullanılmalıdır.
· Deprenil tablet tedavisi süresince alkol alınmamalıdır.
· Deprenil tablet, tedavisi ile Monoaminoksidaz (MAO) inhibitörlerinin kullanılması arasında en az 14 günlük bir ara verilmelidir.
· Alerjik deri döküntülerine rastlandığı takdirde tedavi durdurulmalıdır.
· Tedavi süresince düzenli olarak kan sayımı yapılmalıdır.
· Dar açılı glokomu olan hastalarda, glokomun şiddetlenmesi riski nedeniyle kullanılmaması önerilir.
· Prostat ya da üretraya bağlı sorunlar nedeniyle miksiyon güçlüğü çeken hastalarda idrar retansiyonu riski nedeniyle kullanılmaması önerilir.
· Yakın tarihte miyokard enfarktüsü geçirenlerde, sultoprid tedavisi uygulanan hastalarda kullanılmamalıdır.
· Antidepresan ilaç tedavisine başlanan depresyonlu hastalarda, intihar girişimi riski yüksektir. Bu nedenle tedavi başlangıcında dikkatli olunmalı ve hasta yakından izlenmelidir.
· Şiddetli ve inatçı baş ağrısı, halsizlik, bulantı, anksiyete, uyuma sorunları ile karakterize bir sendrom tablosu görülen ender vakalarda doz azaltılmalı ve bu dönemde hasta yakından izlenmelidir.
· Tedaviye başlangıç döneminde uykusuzluk ya da sinirlilik görülen hastalarda doz azaltılabilir ya da geçici semptomatik tedavi uygulanabilir.
· Ağır manik belirtiler görülen hastalarda opipramol tedavisi kesilmeli ve gerekirse sedatif nöroleptik tedavisine başlanmalıdır.
· Epilepsili hastalarda ya da epilepsi anemnezi bulunanlarda konvülsiyon görülürse opipramol tedavisi kesilmelidir.
· Yaşlı hastalarda ortostatik hipotansiyon ve sedatif etkiler, kronik konstipasyon ve prostat hipertrofisine bağlı miksiyon güçlüğü nedeniyle dikkatli olunmalıdır.
· Kinidin türevi ilaçlar, taşikardik ve hipotansif etkili ilaç kullanan hastalarda, opipramol bu ilaçların etkisini güçlendirebileceğinden dikkatli olunmalıdır.
Gebelikte Kullanımı: Gebelik Kategori B
Gebelikte kullanımıyla ilgili yeterli ve kontrollü çalışmalar yoktur. Sadece doktor gerekli gördüğü takdirde, beklenen terapötik fayda fetüs üzerindeki riskten fazla ise kullanılabilir.
Emziren Annelerde Kullanımı
Terapötik dozu takiben etken maddenin az miktarda da olsa süte geçtiği saptanmıştır.
Araç ve Makine Kullanmaya Etkisi
Opipramol, mental ve fiziksel fonksiyonları etkileyebilir. Bu nedenle, Deprenil tablet tedavisi sırasında araç ve tehlikeli olabilecek makineler kullanılmamalıdır.
YAN ETKİLER/ADVERS ETKİLER
• Tedavinin başlangıcında ortaya çıkan ağız kuruluğu, konstipasyon, akomodasyon güçlüğü, taşikardi, baş dönmesi, palpitasyon, terleme, bulanık görme, miksiyon güçlüğü ilacın periferik ve antikolinerjik etkilerine bağlı olarak ortaya çıkan ve tedaviye devam edilirken ya da tedavinin kesilmesiyle kaybolan etkilerdir.
• Periferik adrenolitik etkisine bağlı olarak ortostatik hipotansiyon, güçsüzlük görülebilir. Bu tür istenmeyen etkilerde genellikle tedavi sürdürülürken ya da tedavinin kesilmesiyle kaybolur.
• Merkezi sinir sistemi üzerindeki etkilerine bağlı olarak somnolans ya da sedasyon sık, titreme, eğilimli hastalarda konvülsiyonlar, geçici mental konfüzyon seyrek olarak görülebilir. Ender olarak, psikomotor fonksiyonların inhibisyonuna bağlı olarak intihar girişimi riskinde artış, mani tarzında kişilik değişiklikleri, deliryum, sinirlilik görülebilir.
• Opipramol tedavisi gören hastalarda kilo artışı meydana gelebilir.
• İlacın yüksek dozları aritmiler, kalp ileti bozuklukları, galaktore, memelerde büyümeye neden olabilir.
• Alerjik deri reaksiyonları, disartri, hepatit, eozinofili, lökopeni, agranülositoz, trombositopeni, impotens ve senkop çok ender olarak görülebilir.
BEKLENMEYEN BİR ETKİ GÖRÜLDÜĞÜNDE DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ.
İLAÇ ETKİLEŞMELERİ VE DİĞER ETKİLEŞMELER
• Opipramol, torsades de pointes türü ventrikül ritim bozukluğu riski nedeniyle sultoprid ile birlikte kullanılmamalıdır.
• Alkol ile birlikte kullanıldığında sedatif etkisinde artış görülür.
• Opipramol, adrenerjik reseptörler üzerinde antagonist etkisiyle klonidin`in hipotansif etkisini inhibe eder.
• Parenteral yoldan uygulanan adrenalin veya noradrenalin ile birlikte kullanılması durumunda hipertansiyon ve ritim bozuklukları görülebilir.
• Antikonvülsan ilaç kullanan hastalarda, opipramol tedavisine başlandığında antikonvülsan dozunun yükseltilmesi gerekebilir.
• Karbamazepin, opipramol`ün karaciğerdeki metabolizmasını arttırır ve konvülsan etkisi nedeniyle generalize konvülsiyon riski artabilir.
• Fluoksetin ve fluvoksamin ile birlikte kullanılması durumunda, plazmadaki antidepresan konsantrasyonları yükselir ve buna bağlı olarak istenmeyen etkilerde artış görülür.
• Baklofen ile birlikte kullanıldığında musküler hipotonik etkide güçlenme görülür.
• Selektif olmayan monoaminoksidaz (MAO) inhibitörleri ile birlikte kullanılması durumunda hipotansiyon ya da hipertansiyon görülebileceğinden, bu tür kombinasyonlardan kaçınılmalıdır.
• Sedatif antihistaminikler, barbitüratlar, hipnotikler, morfin türevleri (analjezik ve antitussif), metadon, nöroleptikler, anksiyolitiklerle birlikte kullanıldıklarında merkezi sinir sistemi üzerindeki depresif etkide güçlenme görülebilir.
• Atropin ve atropin benzeri ilaçlar, Parkinson tedavisinde kullanılan antikolinerjikler, disopramid, fenotiyazinlerle birlikte kullanıldığında, idrar retansiyonu, konstipasyon, ağız kuruluğu gibi istenmeyen etkilerde artış görülebilir.
KULLANMA ŞEKLİ VE DOZU
Deprenil tablet doktor başka şekilde tavsiye etmediği takdirde belirtilen şekilde doz ayarlaması yapılarak oral yolla kullanılır.
Yetişkinlerde yemek ile beraber veya yemekten sonra olmak üzere:
• Hafif vakalarda tercihen akşamları 1-2 tane Deprenil tablet ,
• Orta şiddetli vakalarda, sabah 1 ve akşam 2 tane veya günde 3 defa 1 tane Deprenil tablet
• Şiddetli vakalarda günde 3 defa 2 tane Deprenil tablet kullanılır.
• 6 yaşındaki veya daha büyük çocuklarda opipramol ile ilgili fazla sayıda çalışma yapılmamış olmakla beraber, günlük doz 3-4 mg/kg olarak verilir.
• İlacın etkinliğinin ortaya çıkması için en az 2 hafta süreyle düzenli olarak tedaviye devam edilmiş olmalıdır. Tedaviye 6-8 hafta devam edilmesi önerilir.
• Hekim tavsiyesi ile bu süre daha uzayabilir.
• Yaşlı hastalarda tedaviye mümkün olan en düşük dozlarda başlanmalıdır. Dozun yükseltilmesi gerekiyorsa, bu işlem hastanın gösterdiği toleransa göre yavaş yavaş yapılmalıdır.
• Depresyon tedavisi semptomatiktir. Tedaviye aylarca (6 ay kadar) devam edilmesi, tedavinin kesilmesiyle depresyonun nüksetme riskini engeller.
DOZ AŞIMI VE TEDAVİSİ
Bilinçli ya da bilinçsiz olarak aşırı doz alınması durumunda, ağır kardiyovasküler belirtiler (ileti bozuklukları intoksikasyon belirtisi olarak kabul edilmelidir ), antikolinerjik semptomlar, konfüzyon ve koma görülebilir.
Aşırı doz alan hasta derhal en yakın hastaneye götürülmeli ve tedaviye başlanmalıdır. Doz aşımı durumunda semptomatik tedavi uygulanır ve gereken durumlarda reanimasyon servislerinde solunum ve dolaşım desteği sağlanır.
SAKLAMA KOŞULLARI
Işıktan ve nemden koruyarak, 25ºC`nin altında oda sıcaklığında saklanır.
TİCARİ TAKDİM ŞEKLİ VE AMBALAJ İÇERİĞİ
Deprenil her bir tablette 50 mg opipramol dihidroklorür içeren, 30 tabletlik blister ambalajda piyasaya sunulmuştur.
REÇETE İLE SATILIR
Kaynak: http://www.terrailac.com.tr
0 yorum:
Yorum Gönder